Markete girdiğimizde
ilk karşımıza çıkan raf neden ekmek rafı? Fiyatlar neden 9.99 TL? Tüm bunlar
pazarlamanın altından çıkıyor. Marketlerde müthiş pazarlama taktikleri var.
Çeşitli araştırmalara göre bu temel ürünler girişe yerleştirildiğinde
insanların o sırada hızlıca alışverişlerini bitirip o markete haftalık
alışveriş için gelme oranları yükseliyor.
Süpermarketlerin
girişinde tek kişilik özel sandviçler, gazete stantları, çiçeklerin konulması
kişide küçük, yerel bir marketten alışveriş yaptığı izlenimi yaratıyor. Bu da
markete talebi artırıyor. Bunu Migrost’a yaşıyoruz. Ben direk çiçeklere odaklanırım,
bir de merkezde bulunan fırından gelen kokular. Yerel izlenim verip vermediğini
daha fark etmedim.
Ünlü markalar
süpermarketlere ürünlerinin en görünür yerlere konması için ekstra ücret
ödüyor. Normal raflardaki ‘alma seviyesi’ göz hizasından hesaplanarak 1.6 metre
olarak belirlenmiştir. Fakat insanlar genelde göz seviyesinin biraz daha altına
daha çok bakar ve bu nedenle buradaki ürünlere daha çok yönelirler. HBR
dergisinde okumuştum orta raftaki ürünün satılma olasılığı %44 satış oranına
sahipmiş. Satmak istediğiniz ürünü merkeze almayı denemek gerekirmiş.
Tabi tek bir hedefe
kilitlenen tüketici için yapacak bir şey yoktur o ekmeğini alır çıkar. Dünyada
ve tüm marketlerde yapılan pazarlama taktikleri neler?
1.
Ekmek neden en sonda? Ekmek, süt gibi temel ihtiyaçlar en
uzak köşeye yerleştirilir ki müşteri o yolda bütün marketi dolaşmış olsun,
belki aklına başka bir ürün almak gelir…
2.
Bu yoğurt 9.9999 TL Marketlerde en çok gördüğümüz şey
para üstünü alamayacağımız fiyatlardır.
Aslında 10 TL olan bir ürünün etiketinde 9.99 TL yazar. Amaç, kişinin ürünü tek
basamaklı bir rakam olarak düşünüp, daha ucuz görmesini sağlamak.
3.
Ucuz ve karışık sepetler Market ortalarında ‘Ne alırsan 5
TL’ afişlerinin altında belli bir sınıflandırma yapılmamış ürünler bir sepette
sunulur. Amaç; marketteki kişi o karışık ürünler içerisinde istediğini ararken
diğer müşterilerin de dikkatini çekmektir. “Burada uygun fiyata bir şeyler var,
bir bakayım” hissini uyandırmak.
4.
Sağ tarafın önemi Dünyanın çoğunluğu sağ elini kullanan
insanlardan oluştuğu için insanlar marketi gezmeye sağ taraftan başlıyor.
Marketler de bir koridorda aynı ürünün pahalı olanını sağ tarafa koyarken ucuz
olanı sola koyarak müşterilerini pahalı ürünü satın almaya yöneltiyor.
5.
En büyük araba benim olmalı! Büyük alışveriş
arabaları ile “Daha çok alışveriş yapabilirsiniz” hissi ile mesaj gönderiliyor.
6.
Karolar büyük mü küçük mü? Pahalı bölümlerde küçük yer
karoları, ucuz yerlerde büyük yer karoları kullanılıyor. Araştırmalar küçük yer karolarının karar vermeyi
hızlandırdığını, büyük yer karolarının yavaşlattığını ortaya koymuş.
7.
Odalarda camsızım… Süpermarketlerde cam kullanılmadığını
fark etmiş miydiniz? Bunun sebebi müşterinin dış dünya ile iletişiminin
kopmasını sağlamak.
8.
Anne bana çikolata al! Çikolata, sakız, sigara, dondurma gibi
ürünler kasaların yanına konulur. Bunun iki sebebi var: Birincisi kişide bir
işi başarıyla bitirdiği ve ödülü hak ettiği hissini yaratmak. Diğeri çocuklu
müşterilerin çocuklarının tutturmasına dayanamayıp onun sabırla beklemesini
sağlayabilmek için çikolata, dondurma almak zorunda kalmaları.
9.
Lüks döşeme=pahalı tüketim Araştırmalar parlak ışıklar ve
lüks döşemeleri olan marketlerin daha pahalı ürünleri daha rahat
satabildiklerini ortaya koymuş.
10.
En stratejik bölge: Koridorlar Erkekler genelde sadece
almak istedikleri ürünlere yöneliyor ve aynı şekilde geri dönüyorlar. Buna
‘Bumerang etkisi’ deniyor. Bu yüzden erkeklerin kullanacağı ürünler koridorun
tam ortasına konuyor ki erkekler maksimum ürün gösterilebilsin.
Bu konuyla
ilgilenenlere Küresel tüketici analisti ve ‘Alışveriş
Sanatı’ kitabının yazarı Scamell Katz’i öneririm. Dikkatli alışverişler.
Yazıdaki fotoğraf 99 Francs filminin
afişi. Tüketici ve reklamlar üzerine güzel bir film. Ayrıca tavsiye ederim.
01:43
Sıdıka

Posted in:


0 yorum:
Yorum Gönder